Kraken Efsanesi
Kraken Efsanesi (The Legend Of the Kraken)
Kraken denen dev yaratık, mitolojik bir canavar olarak, korsan filmlerinin, yaratık filmlerinin, bazı korku, gerilim, macera filmlerinin vazgeçilmez ögesidir.
Bu yaratığın adı Yunan mitolojisinde de geçmektedir.
Büyük bir korsan gemisini, direklerinin tepelerine kadar uzanan kollarıyla devirebilen, efsanevi bir kafadanbacaklı deniz canavarı yaratığı olarak betimlenmektedir.
Efsane, mitolojiyle karışmış olarak, 1180 yılından itibaren İskandinav mitolojisinde (Özellikle de Norveç’te – Örvar – Odrr efsanesi) literatüre de geçer olmuştur.
1853 yılında Danimarka’da kıyıya vurmuş dev bir kafadanbacaklı yaratığın bulunmasıyla, konu farklı bir boyuta geçmiş, Kraken’in kökenini oluşturan bir canlı olarak, bilimde ve mitolojide yerini almış, 18 metre boyunda olduğu ve hayvanlar aleminin en büyük gözüne sahip olduğu kayıtlara geçmiştir.
1888 yılında da bu sefer Yeni Zelanda’da 19 metre boyunda bir dev mürekkep balığı karaya vurmuş, ağırlığının da bir tondan fazla olduğu belirlenmiş ve kaydedilmiştir.
Modern bilim dünyası mevcut veriler bağlamında, Kraken efsanesine konu olan yaratığı kabul etmese de, oldukça benzerleri olan Dev Mürekkep Balıklarının denizlerdeki varlıklarını kabul etmek durumunda kalmıştır.
Boyları Kraken’deki gibi abartılı dev boyutları bulmasa da, dişilerde 13 metreyi, erkeklerde de 10 metreyi bulmaktadır. Bazı dev mürekkep balıkları, araştırmacı bilim adamları tarafından özel çalışmalarla ve yöntemlerle görselleştirilmiş ve yayımlanmıştır. (Örneğin, Japonya’da Ogasawara adalarında, 04.12.2006'da Japon sualtı araştırma ekibi, 7 metre boyundaki dev mürekkep balığını, ilk kez özel kameralarla filmlerini çekme başarısını göstermiştir).
Henüz ancak yüzde beşi keşfedilebildiği kaydedilen okyanusların derinliklerinde var olduğu bilinen ve görüntülenen dev mürekkep balıkları, milyonlarca yıllık evrimi temsil etmektedirler.
Bu dev mürekkep balıklarının ölçülmüş olan en büyük ağırlıkları, dişilerde 275 kg; erkeklerde ise 150 kg olduğu kayıtlarda yer almıştır.
Dünya üzerindeki en büyük göz yapısına sahip olan bu dev yaratıkların bir gözünün çapı 30 cm'yi bulabilmektedir.
Bu canlı türünün en büyük düşmanı da, başta "Kaşalot Balinalar" yani diğer adıyla "İspermeçet Balinası" (Physeter Macrocephalus – Sperm Whales) olmak üzere, kedi balığı, fok ve köpek balığı gibi büyük hacimli deniz canlılarıdır.
Bu dev mürekkep balıklarının vücutlarındaki amonyak fazlalığı dolayısıyla, etleri insanlar tarafından pek rağbet görmemektedir.
Sonuç olarak:
Mürekkep balıklarının çok yüksek kalitede ve keskin görme yetenekleri, kavrayıcı, yakalayıcı, güçlü kolları, zehirli maddeler içeren salgıları, renk ve doku değiştirebilme yetenekleri, özel mürekkep püskürtme özellikleriyle, son derece etkili avcılar ve kamuflaj ustaları olduğunu öğrendik ve gördük…
Gerçekten de mürekkep balığının, doğanın bir mucizesi olduğuna, muhteşem, ilginç, olağanüstü, akıllı, yetenekli ve çok da gizemli özellikleriyle olağanüstü bir yaratık olduğuna tam ve kesin olarak ikna oldum.
Artık bu mucizevi yaratığı yiyemeyeceğim de kesindir…
Ama itiraf etmek isterim ki, dalışlarım sırasında, denizlerin derinliklerinde, özellikle de dev mürekkep balıklarıyla zinhar karşılaşmayı arzu etmem.
Dilerim karşılaşmam da."
Yalçın Alganer'in yazısından alınmıştır.
https://yalcinalganer.com/doganin-mucizeleri-serisi-kamuflajin-krali-murekkep-baligi/